Dava Sonuçlanmadan Taşınmazın Tahliyesi Halinde Yargılama Giderleri

ℹ️
Karar No: Yargıtay 3. H.D. 2022/3662 E., 2022/5277 K.

Karar Özeti

⚠️
Bu özet, Yargıtay’ın tahliye davasıyla ilgili verdiği kararın genel bir özetini içermektedir. Detaylı bilgi ve hukuki analiz için sayfa sonunda bulunan tam karar metnini inceleyiniz.

Bu davada, TBK madde 347 kapsamında bir tahliye talebi ele alınmıştır. Ancak, dava süreci devam ederken davalı tarafın taşınmazı boşalttığı ve anahtarını notere bıraktığı görülmüştür. Bu durumda dava konusuz kalmıştır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, HMK madde 331 uyarınca, davanın konusuz kalması halinde tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğine karar vermiştir.

📖

İlgili Yasal Düzenlemeler:

İçtihat Metni - Yargıtay 3. HD 2022/3662 E. , 2022/5277 K.

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ
VEK.

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tahliye davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiş isede; davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile 28/06/1997 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesini imzaladığını, TBK’ nın 347’nın maddesinde belirtilmiş olan uzama yılının dolduğunu, kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin davalıya 28/03/2017 tarihli ihtarname ile ihtar edildiğini ileri sürerek, kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın süresinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; kira sözleşmesinde sözleşme başlangıç tarihininin 26/06/1997 olup on yıllık sözleşme süresinin 28/06/2007 tarihi itibariyle sona erdiği, ancak sözleşme hükmü gereğince sözleşmenin aynı şartlarda 28/06/2007 tarihinden itibaren 28/06/2017 tarihinde kadar on yıl daha uzadığı, kanun hükmü gereğince kiralayanın on yıllık uzama süresinden sonra bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunma koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi sona erdirebileceğinin düzenlendiği, somut olayda uzama yılının bitiminden üç ay önce 26/03/2018 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği, davanın da üç aylık süre geçtikten sonra 29/06/2018 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; tahliye sebebine ilişkin yasal koşulların oluştuğu, mahkeme karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesine göre; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; davalı kiracının, yargılama devam ederken kira sözleşmesini feshettiği, 20/11/2020 tarihli emanet tutanağı ile kiralananın anahtarını notere tevdi ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince kiralanan tahliye edildiğinden konusuz kalan tahliye davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile davalının tahliyesine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun’un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.